MUTLULUĞUN GİZEMİ

Bir genç hayatın gizemine ve mutluluğun kaynağına ulaşmak için bilgelerden yardım ister. Ve sonunda derdine ünlü bir bilgenin derman olabileceğini öğrenere karşısına çıkar. "Bana hayatın gizemini ve mutluluğun kaynağını anlatır mısınız?" der.

Bilge kendisine daha sonra yardımcı olabileceğini söyler. Şimdi gidip ünü bütün ülkelere yayılmış sarayını dolaşmasını ister. Gence bir kaşık verir. Kaşığın içerisine de iki damla yağ koyar ve yağı dökmemesini tembihler.

Genç gidip sarayı dolaşır ve kendisine söylenen saatte tekrar bilgenin karşısına gelir. Yağı dökmemek için çok dikkat etmiştir.

Bilgenin yanına geri gelince Bilge kişi;
- "Sarayımı iyice dolaştın mı?" der. Genç "evet" der. Peki, der Bilge, gencin elindeki kaşığa bakar, yağ dökülmemiştir.

Bilge: "Sarayımdaki ünlü el dokuması halılarını gördün mü?" der. Genç "hayır" der.

Peki, bahçemi gezdin mi? Çok güzel çiçekler vardı, bahçıvanım onları uzun yıllarda yetiştirdi, onları gördün mü diye sorar. Genç "hayır" der. Bilge, ya muhafızları gördün mü? Çok eğitimli ve disiplinli bir ordum var.

Genç, görmedim der.

Bilge, tekrar kaşığa yağı damlatır ve "yeniden sarayımı gez" der. Etrafına iyi bak, demeyi de ihmal etmez. Genç elinde kaşıkla birlikte tekrar sarayı gezmeye başlar. Sarayın muhteşemliğini görür, şaşkınlıkla tekrar bilgenin karşısına gelir. Hayretler içinde bilgeye gördüğü bahçeden, dokuma halılardan ve sarayın muhteşemliğinden söz eder. Bilge, peki kaşıktaki yağa bir bakalım, der.

Gencin elindeki kaşıkta yağ kalmamış, hepsi dökülmüştür. Yağdan eser yoktur.

Bilge gence şu öğüdü verir:

-"İşte hayatın gizemi ve mutluluğun kaynağı budur, elindeki iki damla yağı yitirmeden etrafına bakabilmeyi öğrenmektir."